Tuesday, June 03, 2008

Finansal mudaheleler




Cok ilginc bir sinir-guvenlik-tehdit unsuru mevz-u bahis Londra'nin finansal merkezi ve hemen dogusundaki mahallelerin kentsel yapilasmasinda.

Bir yandan City of London'da gokdelenler yukselmeye devam eder ve golgeleriyle bile hemen etrafindaki bolgeleri tehdit ederken (ki bu bolgelerden Spitalfields Marketi'nin oldugu bolge "elden gecmistir", daha niceleri elden gecmeyi beklemektedir), bir yandan da City'de calisan insanlar, City'nin genisleyen sinirlarini organik bir bag ile birlikte Whitechapel'in mahallelerine dogru suruklemektedirler. Bu durumda City'nin bulundugu yerin ve City'e olan ulasimin 2 cok onemli unsur olarak ortaya ciktigini goruyoruz. Soyle bir ornekle aciklayalim:

Benzer gokdelenlerin yukseldigi 4. Levent'te, Akbank Kuleleri'nin ya da hatta Kanyon'un arkasinda Gultepe'deki sokaklarda bile, City of London'i cevreleyen Brick Lane veya Spitalfields'de hissedilen soylulastirma 'tehdit'i ve 'korku'sunu hissetmiyorsunuz. Aslinda Gultepe'de baska turlu korkular hissetmek mumkun, ama asil anlatmak istedigim sey, Gultepe civarindaki yapilarin sadece betonarme yukseltiler olarak bulunduklari arazi ve etraflarindaki cok kucuk bir alan uzerinde 'etki'leri olmasi.

City of London, Londra'nin kuruldugu iki tarihi bolgeden biri (digeri, parlamentonun oldugu bolge olan City of Westminster). Londra'nin ticaret merkezi ayni zamanda. Dar sokaklari ile klasik Roma sehir yapilanmasini rahatlikla cagristiran bir his uyandiriyor sehirliler uzerinde. Ayni zamanda genis Londra metro aginin onemli hatlarindan Central, Circle, District, Hammersmith&City, Metropolitan, Northern hatlari bu bolgedeki onemli duraklara ugruyor (Liverpool Street Station, Bank, Moorgate). Dolayisiyla, konut yogunlugu cok dusuk olan bu bolgede gunduz saatlerinde cok yogun bir yaya trafigi oluyor. Etrafta takim elbiseleri ile dolasan bankacilik, finans vb. sektorlerde calisan "beyaz-yakali"lar hemen iki sokak paralellerinde manav isleten Bangladesli "sehirdas"lariyla yakin temas icerisinde bulunuyorlar. Bu ikisinin ortasinda da genc, yeni mezun, sanat/tasarim/moda sektoruyle ugrasan kitleler bu yogun gecirgenlige sahip bolgedeki karisimi tamamliyor.

Diger yanda ise, plazasina arabasiyla gelen patronlar ve cesitli toplu tasima araclarinin cevreyolu'nun musait bir yerine kadar biraktigi 4. Levent, Maslak calisanlari sehir merkezinden cok uzakta islerini icra ediyorlar. Tabii burada 4. Levent Metro duraginin gene de onemli bir rolu oldugunu unutmamak gerek, fakat Istanbul tek bir (hizli, yeralti) metro hattina sahip oldugu ve bu hat da belirli nufuslara hizmet ettigi icin, City'nin metro istasyonlarini spontan veya bilincli olarak farkli nufuslardan bahsetmek de olanaksiz Istanbul orneginde.

Rachel Woodward 1990'larin basinda yazdigi makalesinde Spitalfields'in yeniden yapilanmasina isik tutarken, Spitalfields Marketi'nin yikilmasina karsi cikan grubun, bu bolgede yukselmesi muhtemel ofis binalarina "Berlin Duvari" yakistirmasi yapmasi da bu 'gri, tehdit edici' imgenin orneklenmelerinden biri. Woodward'un makalesinde, "sehir pazarlama"ciliginda gecerli olan karsilikli iki anlatidan bahsedilmekte. Sehir pazarlamicilari Spitalfields bolgesinin yoksul kalmis nufusunu ve cokuntu halindeki fiziksel yapisini on plana cikarip bolgeyi "donusume muhtac" bir yer olarak one sunarken, karsilarindaki grup (Campaign to Save Spitalfields from Developers, CSSD) donusumun sonunda bulunduklari yerden olma tehlikesi ile karsi karsiya olan kesimlerin oraya esas karakterini veren unsur oldugunu one suruyorlardi ('soylulastirma' projelerinin en belirgin ozelliklerinden biri, ve Londra East End'de 1980'lerden beri gerceklesen cogu surecin de dahil oldugu bir tartisma: Old Street, Shoreditch, Whitechapel, ve yavas yavas Bethnal Green).

Maslak - 4. Levent hatti Istanbul'un 'kuresel kent soylemi' icerisinde kendini sekillendirirken Spitalfields'la benzer zamanlarda olusturdugu bir projeydi (bkz. B. Oktem, "Küresel Kent Söyleminin Kentsel Mekani Dönüstürmedeki Rolü"). Londra'nin finansal merkezi, Istanbul'dakinden tarih, yapi ve konum olarak cok farkli olmakla birlikte, Woodward'un makalesinde gecen grilik ve sogukluk nedense benim icin Maslak bolgesine (ve belki daha cok Gultepe civarina) daha yakisan bir betimleme. City'de ise (boyle yazdikca, Istanbul'da dikilen, dandik yabanci-yerli isim sentezi olusumu xCity, yCity isimli yerlerden bahsediyormusum gibi oldu) daha karmasik, gecirgen, belli bir uyum icerisinde ama her daim servis/finans sektorunun acgozlu saldiri tehditleri karsisinda kirilgan, daha mai (laciverte kacan), hafif para yesili bir hissiyat var sanki.


No comments: