ofisteki bilgisayarimi uyuttum, malak gibi yuruyorum Londra sokaklarinda. waterloo bridge, the cut, elephant and castle, usw... biri de benim beynimi uykuya yatirsa da bir kac hafta sebze gibi yasasam. o 2. kahveyi icmeyecektim. zaten 2. kahveyi almasam, aylar sonra ilk defa denk geldigim M.C.'yi gormeyecektim ki, o da bana "abi saskinlik icerisindeyim, tam su postere bakiodum, bu Omer'in D.'ye ne kadar benziyor diye dusunurken tam seni gordum" deyip beni oraya yonlendirmeyecekti. neyse, canimi sikan D.'yi 4 yil once ilk gorusmelerimizden birinde uzun uzun oturup muhabbet ettigimiz ve aksam konsere birlikte gitmeye ikna ettigimde ilk defa, o guzel bahar aylarinda Kentish Town'da yasadigimda evimde kalmaya goturen gunun temel kahramanlarindan olan o bankin tam da arkasindaki posterde fotografi ile karsi karsiya gelmem degildi. ya da hava raporunun onumuzdeki 15 gunun 14unu yagmurlu gosteriyor olmasi da degildi tam olarak.
surekli 1. olmaya yonlendirilerek buyumek, en saglikli cocuk gelisimi olmayabilir. ukalaligimi affedin, citayi yuksek tutan ben degildim, sadece soyleneni yapmaya calistim. ilk fireyi ortaokul-lisede derslere calismaktan vazgecerek verdim. yerini doldurabilecek cok sey vardi aslinda, belki de sorun bolluktaydi. ne tenis antrenmanlaina gereken ozeni veriyordum, ne okulda duzgun bir ogrenci gibi davraniyordum; simarikligimin fazla bir getirisi dahi yoktu. ne halt yemeye siralarin uzerine cikip ogretmenlerimi delirtip arkadaslarimin hakli tepkisini cekiyorsam, salakliklar yasayarak ogreniliyor. az once old vic ve young vic'in onunden gecerken hayatimda tek pismanlik duydugum seyi tekrar animsadim: drama dersindeki hocam "bu senenin muzikali icin secmelere gelsene" dediginde utangaclik yapacagima, siralarin uzerinde dans eden sebekligimi takinabilseydim, simdi tiyatrolarin onunden gecerken sinsice "sahne arkasi kapilarindan iceri baksam mi" diye dusunmekten otesini yapiyor olabilirdim.
neyse, hayat pismanliklar duvari degil ya, gene de vanayi ara sira gevsetmekte yarar var. 2 rakami hep bir sikintili zaten. asal sayi mi degil mi bilinmez. sosyal ortamlarda 2nin katlari coklukla cozumsuzluklere sebep olmustur. genelde 2. olanlar, 1. kadar sevinemezler ama 3.den daha cok uzulurler. hayatimin 2. karting yarisinda 2. olarak babalar gunu'nde babama adamistim kupayi; zaten besiktas da serefli 2.liklerin takimiydi, 2 boyuttan fazlasini da goremedigimi iddia ediyordu zamaninda birileri, demek ki 2 ile yetinmesini bilmeyene mustehakmis 2 gun ust uste gun yuzu gormemek su sehirde.
neyse, o 2. kahveyi icmeyecektim. simdi bari doneyim de biraz is yapayim. gune 2. defa baslayayim, belki bir ise yarar.
No comments:
Post a Comment